Milliyetçilik Tarihimizde Atsız’ın Yeri

16 Aralık 2014

Turan kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü Konuşmalarımıza 13 Aralık 2014 Cumartesi günü eğitimci-yazar Dr. Sakin Öner’in “Milliyetçilik Tarihimizde Atsız’ın Yeri” konferansıyla devam ettik. Konferansımızın başlamadan önce TDAV Gençlik Kolları üyesi Aybüke Balatürk, ebediyete yürüyüşünün (2 Aralık 1994) yirminci yıl dönümü münasebetiyle Türkçü şair ve yazarımız Orhan Şaik Gökyay’ı hatırlatan kısa bir konuşma yapıp “Bu Vatan Kimin” şiirini okudu.

Atsız Hocanın uçmağa varışının otuz dokuzuncu yıldönümü (11 Aralık 1975) münasebetiyle düzenlediğimiz konferansın açılış konuşmasını yapan vakfımız akademisyenlerinden Prof. Dr. Metin Karaörs, yakın tarihimizde Gökalp ve Atatürk’ün ardından Atsız’ın ve Turan Yazgan’ın Türkçülük yolundaki önemine, yine Dr. Sakin Öner’in Türkçülük çalışmalarına dikkat çekti.

Sakin Öner, sözlerinin başında Turan Yazgan hocamızın Orhan Şaik Gökyay’la ilgili yazdıklarından alıntılar okuyup kendisinin de bir iki hatırasını anlatarak Gökyay’ın millî kişiliğine dair vurgularda bulundu.

Bugün burada, Türkçülük tarihimizin en önemli şahsiyetlerinden biri olan, Cumhuriyet Dönemi Türkçülüğümüze damgasını vurmuş olan büyük bir dava adamını; büyük bir ülkü devini, bir atayı anacağız. Atsız Atamızı, Hüseyin Nihal Atsız’ı burada ana noktalarıyla, düşünceleriyle ve günümüz meselelerine getirdiği bakış açısıyla değerlendireceğiz. Onun görüşleri ışığında günümüz meselelerini nasıl değerlendirildiğini de, ne kadar isabetli görüşlere sahip olduğunu da sizlerle paylaşmaya çalışacağım.” diyerek konferansına başlayan Sakin Öner, öncelikle, 19. yüzyılda imparatorlukların dağılmasından sonra ortaya çıkan milliyetçilik akımlarının, Atsız’a gelene kadar Türk aydınlarını ve devlet adamlarını etkileme sürecini, bu sürecin Türkçülük akımına dönüşüp gelişmesini ele aldı.

Atsız’ın kişiliğini, fikirlerini ve millî duruşunu Turan Yazgan, Orhan Şaik Gökyay, Alparslan Türkeş, İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, Mehmet Ateşoğlu, İbnülemin Mahmut Kemal İnal gibi son asırda Türklüğe hizmetleriyle ışık olmuş kişilerin söyledikleri vurgulu sözlerle tasvir eden Öner, kendisini de bir iki kere Atsız’la karşılaşma şerefine eriştiğini, yine yetmişli yılların buhranlı günlerinde Nihal Atsız adlı eserini yazdığını ifade etti.

Konferansı boyunca, Atsız’ın 1944 Türkçülük Davası, çıkardığı Atsız, Orkun, Ötüken gibi millî dergiler, yazdığı eserler, kişisel ilişkileriyle Türk Milliyetçiliği/ Türkçülük hareketine hizmetlerini ve uyuyan Türklüğü nasıl uyandırdığını ele alan Öner, onun Türk devlet adamlarını hizaya getirmek ve Türk gençlerini nefsinin değil millî ülkülerin hizmetkârı etmek için verdiği şanlı ve şerefli mücadeleyi gözler önüne serdi.

Yer yer Atsız’ın uyuyan ruhları uyandıran, uyanık ruhları atlandırıp mücadele meydanına koşturan şiirlerini de seslendiren Öner, “Vaktiyle Gaspıralı İsmail’in, Hüseyinzade  Ali Bey’in, Mehmet Emin Resulzade’nin, Ahmet Ağaoğlu’nun, Mehmet Emin Yurdakul’un, Ömer Seyfettin’in, Ziya Gökalp’in yükselttiği Türkçülük Bayrağı; 21. yüzyılda da, önümüzde bir kurtuluş reçetesi olarak durmaktadır. Bu reçeteyi günümüze taşıyan çok önemli şahsiyetlerden biri Hüseyin Nihal Atsız Hocamızdır. Onun düşüncelerini, Türk Dünyası’nın dilde, fikirde, işte birliğini sağlamak üzere kurduğu okullarla, üniversitelerle hayata geçiren ve Türk Dünyası’yla işbirliği hâlinde olan, onları ortak bir dile, ortak bir alfabeye taşımaya çalışan Turan Yazgan Hocamızdır. Atatürk ve Alparslan Türkeş bu düşünceyi büyük fedakârlıklarla siyasi hayata taşımışlardır. Ben burada sizleri, bu büyük şahsiyetler; Atatürk’ün, Alparslan Türkeş’in, Yazgan, Gökyay ve Atsız hocalarımızın ruhuna birer Fatiha okumaya davet ediyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.


Etiket:

Kategori: Süleymaniye Kürsümüz

Comments are closed.